Köpek Sağlık Sistemi
Köpek Sağlık Sistemi
Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sisteminin görevi vücuda giren veya verilen yabancı maddeler,anormalleşmiş hücreler,bakteri,mantar ve virüslerden vücudu korumaktır.Bu kompleks görev spesifik (T ve B hücreleri) ve nonspesifik elemanlar (bunlar özel T ve B hücrelerine yardımcı olarak fonksiyon görür) tarafından başarılır.Bağışıklık genel olarak doğal ve kazanılmış bağışıklık olmak üzere iki ye ayrılır.
1.Doğal Bağışıklık :
Genetik olarak kontrol edilebilen ve kalıtımla nesillere aktarılabilen bir tür direnci temsil eder.Doğal bağışıklığın oluşumunda genetik (tür ve ırk direnci,bireysel duyarlılık) ve fizyolojik faktörler (vücut ısısı,yaş durumu ve hormonlar) vucudun premier (tüyler,der,.vücut zarları ve salgışarın oluşturduğu dış savunma sistemi) ve skonder (dış savunma mekanizmalarını aşabilen hastalık etkenlerine karşı koyan humaral sıvılar ve hücresel savunma sistemi) savunma mekanizmaları ve yangısal reaksiyonlar etkin rol oynarlar.
2.Kazanılmış Bağışıklık :
Canlıların doğumdan sonra çeşitli hastalık etkenleriyle karşı karşıya geldikten ve aşılarla karşılaştıktan sonra,bu etkenlere karşı kazandığı bağışıklık anlamındadır.Kazanılmış bağışıklık aktif ve pasif bağışıklık olmak üzere ikiye ayrılır.
Aktif bağışıklık: Farklı virülenslere(hastalık yapma yeteneği) sahip etkenlerle doğal olarak karşılaşma sonucu olduğundan doğal aktif bağışıklık,aşılarla aşılanmak suretiyle kazanıldığı zaman ise yapay aktif bağışıklık olarak adlandırılır.
Pasif Bağışıklık : Bir bireyden alınan bağışıklık maddeleri (antikor,süt,serum vs) ile sağlanan bağışıklık sistemidir.Bu da doğal ve yapay olmak üzere iki kısımda incelenir.Doğal pasif bağışıklıkta antikorlar doğrudan anneden yavruya plasenta ve anne sütü ile geçerken,yapay pasif bağışıklık;İnaktif kazanılmış bağışıklığı bulunan bir bireyden elde edilen kan,kan serumu yada kemik iliği gibi dokuların aktarılmasıyla sağlanabillir.Pratikte bir enfeksiyon durumunda uygulanan hiperimmun serumlar (kuduz antiserumu,viral hepatit serumlar gibi) ve antitoksit serumlar (tetanoz,yılan ve akrep serumları gibi) bu tip bağışıklığa en uygun örneklerdendir.
Bağışıklık sistemini bu kısa tanımlamalarla tümüyle anlamak mümkün değildir.Ancak bağışıklık sisteminin temel özelliklerini kapsayan bu bilgiler aşıların neden önemli olduğunun anlaşılmasında faydalı olacaktır.
Bağışıklık sisteminin dört ana özelliği bulunur.
1) Spesifite : Bu yetenek sayesinde bağışıklık sistemi çarpraz olmayan reaksiyon (noncross reacting) antijenlerini ayırt edebilir.
2) Bellek : Bağışıklık sistemi önceden karşılaştığı antijenleri tanır ve hatırlar.Bu şekilde verilen bir antijene karşı kazandığı deneyim,daha güçlü ve genişletilmiş cevapların oluşmasını sağlar.
3) Uyarılma : Bağışıklık sisteminin spesifik ve nonspesifik elemanları bu yetenekleri sayesinde yabancı maddelere karşı harekete geçebilir.
4) Tekrarlayabilme : Enjeksiyonun tekrarlanması halinde,bağışıklık sisteminin elemanları kazandıkları deneyim ile immum cevapları(hastalık etkenlerine karşı vücudun bağışıklık sisteminin tepkisi) büyük ölçüde artmasını veya genişletilmesini sağlar.
Bağşıklık sisteminde herbiri özel görevlere sahip dört temel hücre tipi vardır.
Fogositler : Mikroorganizmaları diğer hücreleri ve yabancı partikülleri içlerine alarak ortadan kaldıran bu hücreler,kemik iliğinde üretilirler.Fagositlerin en önemli tipi makrofajlardır.Makrofajlar,bakteriler,virüsler,mantarlar veya yabancı proteinlerin varlığında harekete geçerler.
T Hücreleri / T Lenfositler : Kemik iliğinde üretilen bayaz kan hücreleridir.Kemik iliğinde üretilen T hücreleri Timus’a (Gelişimi yaşamlarının ilk yıllarında maximum düzeyde olan bezsel yapıda bir organ) giderek orada olgunlaşırlar.T hücreleri,immum cevapların oluşumunda anahatar konumundadır.İmmum cevapların başlaması ve sona ermesinden sorumludur.Ayrıca çeşitli komponentlerin aktivitelerini de kontrol ederler.Bir yabancı hücre makrofajlar tarafından alındıktan sonra,salgıladıkları enzimlerle vücuda zarasız hale getirilir.Bu enzimler aynı zamanda yabancı hücrelerin varlığını T hücrelerine haber verir.Böylece T hücrelerinin üretimi uyarılarak bağışıklık sisteminin cevap oluşturması sağlanır.Eski nomenklatürde T hücreleri T4 ve T8 hücreleri olarak ayrılırdı.T4 hücreleri yardımcı ve başlatıcı,T8 hücreleri ise baskılayıcı ve yokedici özellikte idi.T4 hücreleri kanda,T8 hücreleri lenf dokusu ve dalakta bulunmaktadır.
B Hücreleri (B Lenfositler) : Bu hücreler kemik iliğinde üretilir ve olgunlaşırlar.Bu hücreler antikorların üretiminden sorumludurlar.İmmunoglobulinler olarakda bilenen antikorlar,yabancı proteinlerin kendilerine bağladığı özel yapılı proteinlerdir.Bunlar vücuda giren antijenlerin makrofajlar tarafından yok edilmesi için işaretler veya etkisiz hale getirir.T hücreleri spesifik organizmaların veya antijenlerin tanınmasını sağlama yeteneğine sahiptir.Bu hücreler makrofajların antijenlerin hücre zarlarından geçebilmesinde gerekli olan bilgileri sağlar ve harekete geçmeleri için uyarır.Makrofajlarda bu antijeni B hücrelerine verir. Spesifik antijen belirleyicisi ile bir kez karşılaştıktan sonra bu makrofajların yüzeyine kodlanır.B hücreleri,bu makrofajları tekrar takrar üreterek B hücrelerin 2 alt tipi halinde olgunlaşır.Bunlar plazma ve bellek hücreleridir.Plazma hücreleri belirli bir antijene özel antikorlar üretirler.B hücrelerinin diğer bir türü olan bellek hücreleri ise aynı antijen ile ikinci kez karşılaştığında oluşacak enfeksiyona karşı hazır durumdadır.Bağışıklık ile ilgili işlevlerin tümü T8 hücreleri tarafından izlenir ve kontrol edilir.Enfeksiyon sona erdikten sonra T8 hücreleri immum cevapları durdurur.İlk olarak T8 hücrelerinin daha sonra çeşitli kimyasal haberci ve baskılayıcı hücreleri salgılayan B hücrelerinin işlevini durdurarak antikor üretimine son verir.
NKHücreleri (Doğal Öldürücü Hücreler -Natural Killer Cells) : Bu hücreler T4 uyarısına gerek duymaksızın fonksiyon görürler.Bu hücreler ve viruslara karşı mücadele ederler.
Köpeklerin Sağlıklı ve Mutlu Olabilmesi İçin Dikkat Edilmesi Gereken 20 Kural
Bu pratik kurallar listesine uymak sanıldığından daha kolay ve köpeğinize karşı sorumluluğunuz bunlara uymanızı gerektirir.
Ülkemizde özellikle son yıllarda büyük kentlerimizden başlayarak ev hayvanlarına (pet) ilgi sürekli artmıştır. Bu olumlu gelişme pet sahibi olma sorumluluğunu da beraberinde getirmekte, bu sorumluluğunuzu yerine getirirken size rehber olacak hep aklınızda oması gereken 20 kural var:
1) öncelikle sürekli gidebileceğin bir veteriner hekimi bul. çalışma saatlerini öğren ve acil olaylarda nereye başvurabileceğini sor.
2) Köpeğini düzenli olarak genel muayene ve aşıları için veteriner hekime götür. Aşılar, tedavisi olmayan hastalıklardan korunmak için tek ve en ekonomik çözümdür.
3) Yapılan aşıların etkili olabilmesi için her yıl tekrarlarını yaptır.
4) Yeterli ve dengeli beslenmesine özen göster.
5) Beslenme ve gezi saatlerinin hep aynı saatte olmasına dikkat et.
6) Köpeğini masadan besleme. Her zaman yediği şeyleri yemeyebilir.
7) Kilosunu kontrol et, ne şişman ne zayıf olmalı.
8) İçmesi için devamlı olarak temiz su bulundur.
9) Köpeğiniz ilk aşıları vurulduktan sonra bağlı bulunduğunuz belediye veya yetkili bir kuruma kayıt yaptur.
10) Köpeğinle düzenli olarak yürüyüş yap, bu sana da iyi gelir.
11) Köpeğinin diş sağlığına özen göster. Ağız kokusu diş taşlarının varlığının işaretidir. Bunları temizlettirmek amacıyla veteriner hekimini ziyaret et. Bu yine daha çok masraf yapmanı önleyecektir.
12) Temel eğitim ve sosyal yaşam kurallarını öğret. (Otur, kalk, bekle, insanların üzerine atlamamak vb.)
13) Bir şey öğretmek için ödüllendirme yöntemini kullan ve her zaman aynı kararlılıkla davran.
14) Köpeğini tehlikeli ortamlarda tasmasız dolaştırma. Böylece onu rahat kontrol edebilir ve çevreye vereceği zararları önlemiş olursun. Ayrıca çevreden köpeğinize gelebilecek tehlikeleri de kontrol altına alırsınız.
15) Kusma, ishal, durgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık, anormal şişlikler, vb. hastalık belirtilerine dikkat et ve zaman geçirmeden veteriner hekimine başvur. Erken teşhis hayat kurtarır.
16) Köpeğinin ırk özelliğine göre yıkama sıklığına dikkat ve vu onu düzenli olarak tara.
17) Pire ve kenelerin bulaşabileceği ortamlarda bulaşabilecek hastalıklardan korunmak için pire-kene tasması tak. Bu alandaki yeni gelişmeleri veteriner hekimine sor.
18) Köpek alırken önce sorumluluğunu al, yaşam biçimine göre bir ırk seç. Apartmanda yaşıyorsan apartman hayatına daha uyumlu olabilecek küçük ırkları seç.
19) Köpeğin belli bir ırkın üyesiyse o ırkın özelliklerini ve o ırka özgü sağlık problemlerinin neler olduğunu öğren.
20) Köpeğiniz ailenizin yeni bireyidir. Nasıl ki size ait eşyalar varsa, köpeğinizin de yatağı, oyuncağı, mama ve su kabı, tarağı, havlusu vb. olmalıdır.
Köpeklerde Stres Nedenleri ve Belirtileri
Stres; canlının normal yaşam şartlarına etki eden çeşitli iç ve dış faktörlere karşı göstermiş olduğu tepkidir.
Köpeklerde, yaşamları içinde kendilerini olumsuz etkileyen çeşitli olaylar karşısında değişik tepkiler verirler. Bu tepkilerin şiddeti yaşanılan olumsuzluğa bağlı olarak farklılık gösterir.
Strese neden olan faktörler olarak,
Yaşam şartlarındaki değişiklikler (sahip değiştirme, ev değiştirme gibi)
Hormonal değişimler
Hastalıklar
Ani ısı değişimleri
Gebelik ve süt verme
Aşırı Egzersiz
Yetersiz ve dengesiz beslenme
Yemek veya dışarı çıkma saatlerindeki düzensizlikler
Rahat olmayan barınaklar
Bazı köpeklerde (özellikle küçük ırklarda) traş ve banyo
Ayrıca koşular, döğüşler ve güzellik yarışmaları da köpeklerde stres yaratan faktörler olarak sayılabilir.
Bir çok köpeğin, kısa süreli de olsa tatil nedeniyle bırakıldığı otelden dönüşünde davranışlarında bazı olumsuz değişimlerin olduğu bilinen bir gerçektir. Rahatça gezinebildiği evinden uzak kapalı bir ortamda kalmak strese neden olabileceği gibi traş sonrası veya gıda değişikliği gibi nedenler de stres yaratabilir.
Stres, stresi yaratan faktöre, köpeğin genetik yapısına, ortama bağlı olarak değişik derecelerde belirtiler görülür ve hafif dereceli stres ve ciddi dereceli stres olarak basitce sınıflandırılabilinir.
Hafif stres vakalarında itaatsizlik iştah kaybı, hırlama, dikkat dağılması gibi belirtiler görülebilir. Bu durumlarda şartların düzeltilmesi, stres kaynağının ortadan kaldırılması ile kısa sürede iyileşmeler gözlenir.
Ciddi stres vakalarında sessizlik, ilgisizlik ve tepkisizlik, depresif tavır, insanlardan kaçmak gibi belirtiler görülebilir. Böyle ciddi stres vakalarında dehidrasyon ve aşırı iştahsızlık, yoğun tüy dökümü ileri düzeydedir.
Stresli bir köpekte, çeşitli davranış bozuklukları görülebileceği gibi bazı fizyolojik değişiklikleri de tespit etmek mümkündür. Stresin neden olduğu en önemli olumsuzluk immun sistemin baskılanması ve vücudun hastalıklara açık hale gelmesidir. Köpeklerin stresli dönemlerinde kanda eritrosit sayısında azalma olur ve buna bağlı olarak anemi (kansızlık) tespit edilebilir. Kısacası bu dönemde herhangi bir hastalığa yakalanması çok kolaydır ve tedaviler diğer zamanlara göre oldukça zordur.
Bu tür vakaları gözardı etmeyerek gerekli önlemleri almalı ve hemen veteriner hekiminizle görüşmelisiniz.