Köpek Beden Dili
Köpek Beden Dili
Bu dil bizim için aslında zor bir dildir tıpkı Japonca gibi. Çok dikkatli izlemek ve taklit etmek gerekir. Bir tek harfin yerini karıştırırsak ortaya konuyla hiç ilgisi olmayan bir kelime çıkabilir ki öte yandan “Hadi canım bir de köpek dili mi öğreneceğim onun yerine gider İngilizce öğrenirim” falan diye de düşünebiliriz. Ancak üzerinde durmazsak, ilk önce konunun ciddiyetini, daha sonra köpekle olan ilişkimizi kaybederiz. Yeterince iyi kontak kuramaz ve tüm suçu köpeğimiz de arar belki de “Zeki bir köpeğim olmadı” şeklinde hayıflanırız. Kısacası kendi eksiklerimizi görmemeye devam ederiz.
Bu satırları okuyorsan lütfen anlamaya çalış. Köpek dili vardır ve bunu öğrenmek zorundayız. Aksi taktirde, köpekle aramızdaki en kuvvetli bağı kopartmış oluruz. Bunun sonrasında her şey şansa kalır ve bilmeden yaptığınız vücut dili ile gerçekleşir; olumlu ya da olumsuz, tamamen tesadüfi.
Köpeğinin sizi görünce sırt üstü dönüyorsa hatta çişini kaçırıyorsa, üstelik yerde deliler gibi kuyruk sallıyorsa, bunu sizi kızdırmak için yapmadığına emin olun. Normal şartlarda bundan dolayı hiçbir suçluluk da duymaz çünkü, size saygı duyduğunu anlatıyordur. O an onu azarlamanız sadece köpeğin kafasının karışmasına neden olur. Köpek düşünür: “Ben bu adama saygı duydum, sevinç gösterileri yaptım bu ise bana kızdı, hatta ceza verdi. Bu insanlar da pek bir anlaşılmaz yaratıklar. Ben nasıl davranmalıyım şimdi? Ee bende havlayarak şikayetimi dile getireyim bari.”
Yerde sevinç gösterileri yaparken çişini kaçırması onun elinde olmayan bir davranış şeklidir. Köpeğinizden daha irisiniz. Denemek için onun karşısında sessiz ve hareketsizce dik bir şekilde durun, gözlerinin içine bakın. Köpeğinizin üzerinize atlamadığını göreceksiniz. Şimdi iki köpeğin birbirine olan gövde gösterisini hatırlayın; ikisi de kuyruk ve kulaklarını dimdik havada tutarlar, çok yavaş hareket ederler, diğer köpeğin gözlerinin içine bakarlar, hasımlardan gözlerini ilk kaçıran zaten kavgayı kaybetmiş sayılır. İşte köpeğinizin dilini öğrenemediyseniz kazanma şansınız çok azdır, hep hata yapar sonra da suçu köpeğinize atarsınız.
En çok yapılan hatalardan biri de şudur;
Köpek sokakta başka köpeklere havlıyor dur, köpek sahibi de çok bir bilenin(!) tavsiyeleri doğrultusunda köpeğini severek dikkatini dağıtmaya çalışır. Kendinizi kandırabilirsiniz, ama köpeğinizi asla. Köpek böyle bir davranışımız sonucunda iyi bi şey yaptığını, bu yüzden ödüllendirildiğini, sevilerek bu harekete teşvik edildiğini düşünür ve daha fazla havlamaya, hatta var gücüyle saldırmaya çalışır. Ağzınızdan çıkan kelimelerden önce vücut dilinizin ne söylediği önemlidir köpek için.
KÖPEKLERİN VÜCUT DİLİNİ KEŞFEDİN
Konuşma her zaman yalnızca insanlara özgü bir özellik olarak görülmüştür. Descartes konuşma yeteneğini zekanın bir kanıtı olarak değerlendirirken insan olmayan tüm canlıların zekasını inkar etmiştir. Yetmişli yıllarda Descartes’in bu görüşüne ağır bir darbe vuruldu. Beatrix ve Allen Gardner adlı psikologlar şempanzeler sayesinde bilimsel bir başarı elde ettiler. Şempanzelere konuşmayı öğretebilmek için pek çok deneyin yapılmış olduğunu biliyorlardı ancak bu deneylerin en başarılısı bile şempanzelerin en fazla dört kelimeden oluşan son derece ilkel bir kelime haznesi elde etmelerini sağlayabilmişti. Ancak çoğu yüksek seviyeli hayvanlar hiç bir şekilde dillerini, dudaklarını, damaklarını ve ses tellerini kontrol edemezler ve böylecede Gardner çifti hayvanların belki farklı bir şekilde konuşmayı öğrenebileceklerini düşündüler. Bunun üzerine şempanzelere sağır-dilsiz işaretlerini öğrettiler. Birinci şempanze 150 işareti öğrendi, basit cümleler kurabiliyor, gramer kurallarını uygulayabiliyor ve yeni düşünceleri bir araya getirebiliyordu.
Konuşma sadece sözcüklerle düşüncelerini ifade etmek değildir. Toplumun diğer bireyleri ile iletişim kurabilmektir. Bu yeteneğe de tüm yüksek seviyeli hayvanlar sahiptir.
Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir. Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak on iki aylık olunca söylemeye başlayacak ama psikologlara göre ağlama, mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır çünkü sevinç, hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar. Seslerin dışında psikologlar mimikleri de konuşma unsurları olarak kabul ederler, örneğin ilginç bir şeyi eli ile göstermek, birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi.
Çocuk “Bana elini ver” denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse, çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz. O halde köpeğin “Elini ver” komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.
Şüphesiz ki doğada var olan her çeşit yaratık kendi aralarında iletişim kurmaktadırlar. Hayvanlar bu iletişim için vücut hareketleri ile ve aslında onlar için anlamlı fakat bir bakışta bizim için anlamsız gelen, ses, koku ve vücut hareketleri ile iletişim kurarlar.
Doğadaki hayvanlar arası iletişimi ortaya koymak için çok sayıda örnek vermek mümkündür. Karıncalar birbirinin anteni tabir ettiğimiz bölgeye dokunarak, arılar bir takım danslar yaparak iletişim kurarlar. Doğan her yavru annenin kokusunu ve sesini, annede kendi yavrusunun sesini ve kokusunu diğer yavrulardan ve sürü üyelerinden kolaylıkla ayırt edebilir.
Yine hayvanlar kendilerine özgü kamuflaj yetenekleri ile de iletişim kurmaktadırlar, daha doğrusu kendilerini korumaktadırlar. Bukalemunların bulunduğu ortama göre renklerini değiştirmeleri, kelebeğin üzerinde bulunan beneklerin avcıyı şaşırtması gibi.
İnsanlar ve köpekler birlikte uzun bir tarihçeyi paylaşmaktadır. Atalarımız onlarla birlikte avlandılar, onlarla birlikte oynadılar ve yüzyıllardır birlikte yaşamı paylaştılar. Ancak köpek ve bizler iki farklı tür olarak dünyayı paylaşmaktayız ve ayrı dilleri konuşmaktayız. Köpekler her ne kadar bizim gibi harfler ve sözcükler ile konuşmasalar da onlarında size ve kendi arkadaşlarına anlatacakları vardır.. Bu anlatımlar ise yukarıda saydığımız diğer hayvanlar arasında en geniş iletişimleri ve kuralları içermektedir. Köpekler aynen ataları kurtlar gibi iletişim kurarlar ve kendilerini ifade ederler.Siz farkında olmasanız bile köpeğiniz sizin vücut dilinizi anlamaktadır, köpeğinize karşı bulunmadığınız bir öfke veya sevgi esnasında köpeğinizin bu davranışınıza karşılık verdiğini görürsünüz. Örneğin çocuğunuza veya eşinize sarıldığınız anda köpeğiniz hemen yanınıza gelir, öfkelendiğinizde ise köpeğin ortada olmadığını görürsünüz. Yada kötü niyetli bir kişinin size saldırısı anında köpeğinizin de sizinle birlikte savaştığını görürsünüz.
Uzmanlar, köpeklerin şu üç konuda kendilerini ifade ettiklerini söylüyorlar,
Duygusal durumları.
Toplumsal İlişkileri.
İstek ve Arzuları.
Şimdi köpeğin vücut dilini okuyarak aslında bize ne anlatmak istediklerini açıklayalım,
Oyun Oynamak İstiyorum:
Oyun oynamak isteyen köpek doğal olarak mutludur. Kendini rahat hisseder. Ağzı açıktır ve mutlu bir ifade ile gözlerinizin içine bakar, siz oyuna davet etmek için birkaç kez havlar. Bu arada kendini olabildiği kadar şirin gösterme uğraşı içindedir. Çevrenizde koşar veya daireler çizer, kulaklarını indirir ve kaldırır. Size yaklaşır gibi yapar ama birden yanınızdan kaçar, burada sizi oyuna davet etmek istediğini ve bir yöne doğru çekmek istediği apaçık ortadadır. Bu arada yine kendini şirin göstermek istediği ve mutlu olduğu için de yerde sırt sütü yatar ve yuvarlanır, bunları yaparken bir gözü sizi izler. Oyun oynamak istediğini anlatmak için en çok kullanığı hareket ise, ön ellerini uzatarak göğsünü yere değdirir, poposunu yukarı doğru diker ve kuyruğunu heyecanlı bir şekilde sallayarak gözleriniz içine bakar. Bu an içinde köpek üzerinize atlayabilir ve sizi oturduğunuz veya yattığınız yerden kaldırmak için çaba gösterir. Bazen açık arazilerde köpek av takibi yapar gibi çimlerin üzerine yatar ve kafasını eğerek sizi izler, bu anda sizden oyuna katılmak için hareket beklemektedir. Siz bu harekete aynen cevap verdiğinizde, yani vücudunuzu eğerek hatta çömelerek yavaş yavaş köpeğinize doğru yaklaştığınızda kendinizi hızlı bir koşuşturmanın içinde bulabilirsiniz.
Eğer oyun oynamak istemiyorsanız ki bu köpeğin sevimli hareketleri karşısında çok güçtür. Köpeğiniz ile göz temasından kaçının ve köpeğinize arkanızı dönün yada başınızı çevirin. Ancak köpeğinizin kendine başka bir oyun aracı bulacağından emin olabilirsiniz.
Hoş geldin.
Pek çok kişi akşam eve geldiğinde karşısında ilk gördüğü şey kendisine bol miktarda sevgisini sunmak için hazır bekleyen köpeğidir. Köpek sahibini gördüğü zaman heyecanlanmaktadır. Kuyruğunu normal pozisyonda hızlı olarak sallar, ağzı açıktır bu onun rahat olduğunu gösterir. Sahibinin üzerine atlamaya ve onu yalamaya çalışır. Kendisini bir tehdit olarak göstermez hatta sahibinin kendisinden üstün olduğunu göstermek için yere sırt üstü veya yan yatarak af diler, bu arada tuvaletini kaçırabilir.
Aslında şu an yaptığı hareketler bir içgüdüdür ve aynen kurt sürüsündeki yavruların hareketlerini uygulamaktadır. Kurt yavruları aç olarak inde beklerken aile bireyleri avlanmaya çıkarlar. Av sonrası ise yediklerini aç yavrularına kusarlar ve yavrular karınlarını doyurur. İşte eve geldiğimizde köpeğin bize aşırı sevgi göstermesi bu nedenledir.
Dikkatli ve Heyecanlıyım.
Dikkatli ve heyecan içinde olan köpek bir bakıma av köpeğinin ferma duruşunu yapar şekildedir. Kulaklarını tam olarak dik tutar ve sesin geldiği yöne çevirerek kaynağı bulmaya çalışır., kuyruğunu normal pozisyonun üzerine çıkartır ve minimum harekette tutar, köpek hareketsizdir ve vücudunu öne doğru gerer. Ağzı açıktır. Eğer tam olarak anlayamadığı bir tanı var ise ağzını kapalı tutar.
Endişeliyim ve Biraz Korkuyorum.
Bu durumda ise köpek kuyruğunu bacakları arasına almıştır.Göz temasında kaçınır ve başını başka bir yöne çevirir veya eğebilir. Kulaklarını dik tutmaya çalışır ama sanki askıda duruyor gibidirler.
Korkuyorum.
Korku içindeki köpek kulaklarını tamamen geriye yatırır, kuyruğunu bacakları arasına iyice sıkıştırır, titremeye başlar, ağzı sıkı şekilde kapalıdır. Bu arada tuvaletini kaçırabilir, anal bezlerinden koku salgılar ve kalçasını aşağı indirir, acıklı şekilde inler.
Senden Üstünüm.
Kendini diğer bir üyeden üstün gören köpek kendine güven içinde diğer üyeye yaklaşır. Vücudunu olabildiği kadar yüksek tutar, kulakları ve kuyruğu diktir. Diğer üyeden geniş ve büyük görünmek için sırtındaki tüylerin bir kısmını dikleştirir. Bu esnada hırlar ve gerekli gördüğü yerde dişlerini gösterir.Diğer üyenin üzerine atlar hatta üzerine oturmaya çalışır.Kavgaya girebilir.
Senden Üstünüm Seni Tehdit Ediyorum Saldırmaya Hazırım.
Bu durumdaki bir köpeğin yüz ifadesi korkunç bir hal almıştır. Köpek hırlar ve dişlerini gösterir. Baskın olduğunu ve korkmadığını anlatmak için kulaklarını ve kuyruğunu dik tutar. Yine sırtındaki tüylerini dikleştirir. Vücudu gergin ve her an atılmaya hazırdır. Korkunç şekilde hırlar. Bu davranışı gösteren köpek saldırı anında bütün gücünü kullanır ve geri çekilmez. Savaşını korkunç bir şekilde sürdürür,çünkü karşısındaki tehditten korkmamaktadır.
Biraz korku içindeyim Ama Seni Tehdit Ediyorum.
Bu durum içinde ise köpek yine dişlerini gösterir, hırlar, kuyruğunu yer ile paralel tutar, tüylerini dikleştirir. Ancak tehdit karşısında kendini üstün hissetmediği için kulaklarını yatırır. Köpek hem savaşmaya hem de kaçmaya hazırdır. Kendini çok zor durumda hissettiği zaman ısırır. Isırıkları sadece ön köpek dişleri ile olur, seri olarak küçük ısırışlar yapar ve geri çekilir. Bu durumdaki köpeğin saldırganlığı” korkak saldırganlık ” olarak adlandırılır.
Hakimiyetini Kabul Ediyorum.
Kendisinden güçlü diğer bir üyenin emri altına giren köpek, bu üyenin karşısında sırt üstü yere yatar, kendini üyeye teslim eder, yerde yuvarlanır, diğer üyenin ağzını yalar ve saldırganlık göstermez. Bu anlarda kendini acındıracak şekilde inler.
Rahatım.
Kendini rahat hisseden köpeğin kulakları dik, kuyruğu normal pozisyondadır yada bel hizasında rahatça sallar, ağzı açıktır ve kendinden emin davranışlar sergiler.
Köpeğin El Vermesi.
Bazı köpeklerin eğitilmediği halde bile size elini vererek tokalaştığını görürsünüz. Köpeğin bu hareketi de içgüdüdür. Küçük yavrular anneden meme emerken sütün gelmesi için ön elleri ile meme çevresine baskı yaparlar ve böylece kolayca süt içerler. İşte köpeğin el vermesi de bu olayın devamıdır ve aslında sizden bu yöntemle yemek gibi oyun gibi bir şeyler istemektedir. Sevginizi eksik etmeyerek köpeği okşamanız iyi bir ödüldür. Ayrıca köpeğin otururken bir elini hafifçe kaldırması ise köpeğin stres içinde olduğunu ve biraz korktuğunu gösterir.
Köpeğin Gülümsemesi ve Teşekkür Etmesi.
Eğer, köpek gülmez, teşekkür etmekten de ne anlar? diyorsanız yanılıyorsunuz. Köpek insana kuyruğu vasıtasıyla güler ve teşekkür eder. Kuyruğun rahatça sallanması köpeğin size güldüğünü gösterir, ama yanlış anlamayın bu gülüş alay şeklinde değil tam tersi sevgi üzerine. Köpeğin kuyruğunu sallamasındaki hız da ne kadar heyecanlı olduğunu ve durumdan hoşnut olduğunu gösterir. Yani bizim kahkaha derecemizle karşılaştırabilirsiniz, çok komik bir olay ile karşılaşırsak doğal olarak kendimizi uzun uzun gülmekten alamayız. Önüne yemeği konulan bir köpek de size kuyruğunu sallayarak teşekkür eder. Yemek kabı dolu olan ve çevresinde insan olmayan bir köpeğin ise kuyruk sallamadığı görülmektedir. Biz nasıl nedensiz bir şekilde gülmüyor isek köpeklerde nedensiz bir şekilde kuyruklarını sallamıyor.
Köpeğin Uluması.
Ulumak sürünün toplanmasına ve birlikte yapılacak bir harekat için hazırlanmasına yarar. Kurtlar çoğunlukla akşamları ve sabahın erken saatlerinde birlikte ava çıkmadan önce ulurlar. Köpek ise uluyarak sürüyü toplama isteğini çok az duyar çünkü yemeği her zaman kendisine sunulur. Ancak televizyon icat olmadan önce aile bireyleri akşamları bir araya gelip birlikte şarkı söylediklerinde bazı köpekler bu müzikal sesleri herhalde yanlış anlayıp ailelerin “toplanmak” için uluduğunu düşündü ve büyük bir heyecan ile av çağrısına katıldılar ve birlikte “uluma konseri” ne başladılar.
Kurt’un geriye attığı kafası ile birlikte uluduğu görülür. Kurt sürüsüne o anki durumu hakkında bilgi veriyordur, sürüsüne ulaşmak, sürüyü toplamak ve yabancı sürülere meydan okuyarak bulunduğu bölgenin sahibi olduğunu ve gerekirse savunulacağını bildiriyordur.
Köpeğin uluması ise daha çok yalnız kalması ile ilgilidir. Bu ayrılık uluması kurtların sürü uluması ile aynı anlamı taşır. Yani şunu demekteler “Biz buradayız…Sen neredesin? Buraya gel”
Değişik bir durumda çiftleşmek isteyen erkek köpeğin durumudur. Çiftleşme dönemindeki dişinin kokusunu alan ancak ona ulaşamayan erkek köpeklerinde uludukları görülmüştür.
Köpeğin Havlaması.
Köpek seslerinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli boyut vardır. İlk başta sesin yüksekliği gelir. Köpek havladığında, derin bir ses çoğunlukla öfke ve olası saldırganlığın işaretidir ama ince tiz bir ses korku ve acıyı dile getirir, daha az tiz olduklarında zevk ve oyunculuğu gösterir. İnsanların dilinde de aynı farklılıklar gözlemlenir. Bir insan öfkeli olduğunda sesi genellikle kalınlaşır, korktuğunda tiz olur. Bizim de sesimiz, örneğin küçük çocuklar veya bebeklerle konuştuğumuzda yumuşar ve oyunculuk ifade eder. Kelimeler tıpatıp aynı olsa dahi, bir kişinin biriyle mi yoksa bir bebekle mi konuştuğunu anlamak mümkündür. Farklılıklar yalnızca ses düzeyinde ve ses tonunda kendini gösterir.
Köpek seslerindeki ikincil boyut, sesin sıklığı ve tekrarlanma hızıdır. Hızlı ve sık sık tekrarlanan sesler belirli bir heyecan ve acili yete işaret ediyor. Az tekrarlanan veya hiç tekrarlanmayan sesler düşük bir heyecan düzeyi ve geçici bir ruh halini gösterir. Seslerin süresi de önemlidir. Kısa süreli keskin, yüksek sesler korku veya acıyı gösterirken aynı sesler uzun süreli olduğunda sevinç ve oyunculuğa işaret ederler. Genel olarak uzun süreyle devam eden sesler az sonra yapılacak bir davranışı haber verirler. Örneğin uzun süreli derin hırlamanın az sonraki bir saldırıyı haber vermesi gibi.
Peki köpekler çeşitli dillerde havlayabilir mi.? Bu sorunun cevabı elbette hayır. Ama ülkeler havlamayı kendi dillerine göre yorumluyorlar.
Türkçe Hav Hav
İngilizce Woof Woof – Arf Arf – Bow Bow
İspanyolca Jau Jau
Flemenkçe Waf Waf
Almanca Wau Wau
Rusça Gav Gav
Çekoslavak Haff Haff
Kore Mung Mung
Çince Wung Wung
Orta düzeyde yinelenen hızlı havlama.
Burada köpek size sezinlediği olası bir kötü durumu yada bahçenize giren yabancı bir kişiyi anlatmaya çalışmaktadır. Durmayacak biçimde hızlı havlama ile doğal yaşamda yaptığı gibi yani liderini ve sürü üyelerini toplamak istiyor. Tabii burada köpeğin lideri siz ve üyeler ise aile bireyleriniz oluyor.
Birkaç kere tekrarlanan ve duraklayarak devam eden havlama.
Şu an köpeğiniz tam olarak tanımlayamadığı bir durumdan bahsetmekte. Köpek şüpheleniyor ve yine size haber vererek “Gelseniz iyi olur” diyor bu arada karşı tarafa da “Ben buradayım” diyerek orada bulunduğunu belirtiyor. Köpek, tehlikeyi sezinlediğin de ise havlama şeklini yukarıdaki gibi değiştirir.
Uzun süren duraklı havlamalar.
Köpeğiniz sizi size şikayet ediyor. Sanırım yalnız kalmış ve kendisine arkadaş arıyor.
Kısa birkaç kez havlama
İşte köpeğinizin size “Hoş geldin” dediği an.
Bir seferlik kısa havlama
Yaptığınız bir şeyden sıkılmış ve size “Artık yeter” diyor.
Uzun, kısa, tiz havlamalar
Ne yaptınız köpeğinizin canı acıyor.Hemen onu sevin ve yatışmasını sağlayın.
Mırıldanarak Havlama
“Hadi oyuna başlayalım”.
Ses düzeyi giderek yükselen havlama
Oyun esnasında arkadaşına oyuna devam etmesini söylemektedir. Başlangıçta sessiz havlayan köpek davetine cevap almaz ise sesini yükseltir.
Köpeğin Hırlaması
Derin Hırlama ve Havlama.
(Dişler gösterilmiş, Kulaklar dik, Kuyruk yukarıda)
Köpek bu anda savaşmaya hazırdır. Öfkeli olduğunu belirtiyor ve her an saldırabileceğini ifade ediyor.
Orta Düzeyde Hırlama ve Havlama.
(Dişler gösterilmiş, Kulaklar yatık, Kuyruk bacaklar arasında.)
Endişeli ve korkuyor. Yine de kendisini savunacak. Kendisinden daha az emin.
Orta düzey Hırlama.
(Dişler gösterilmemiş.)
Köpek bu anda hoşlanmadığını belirtiyor ve uyarıyor. Kendisine yapılan eylem devam eder ise uyarı için ısıracak ancak savaşmayacak.
Yüksek Sesle Hırlama.
(Dişler gösterilmemiş.)
Oyun esnasında yavruların birbirlerine hırlaması.
Oyundan zevk alıyorlar.